Description
Emperyalizm, Paylaşım Savaşımı ve Devrim
Deniz Adalı
Suriye savaşı, emperyalizm üzerine bir kere tartışmayı güncellemiştir. Üçüncü Paylaşım Savaşı, bize önceki paylaşım savaşları konusunda bilgilerimizi tazeleme zorunluluğu getirmektedir. Bu çalışma, bu amaçla yapılmıştır.
…
Dünya, sosyalizme, komünizme hiç bu kadar uzak ve hiç bu kadar yakın olmamıştır. Uzaklığı, devrimci hareketin, işçi hareketinin yeterince örgütlü olmamasına bağlıdır. Yakınlığı ise, içinde bulunduğumuz nesnellikten gelmektedir. Demek ki, nesnel koşullar olgunlaşırken, burjuva saldırı, öznel koşulların oluşumunu önlemeyi başarabilmektedir. Şimdilik böyledir. Ama tarihin bir akışı var.
Bu çalışma, günümüz tekelci kapitalizmi üzerine üçüncü çalışmamızdır. İlki, 2007 yılında basılmıştı: “21. Yüzyıl ve Kapitalist-Emperyalizm”. İkincisi, daha yeni basıldı, 2020 basımıdır: “Kapitalizm, İnsan, Bilinç ve Eylem” adını taşıyor. Bu çalışma ise sonuncusudur. Bu kitap daha çok, emperyalist paylaşım savaşımının hızlandığı, özellikle Suriye savaşındaki gelişmelerin ardından ya da bu sürecin içinde kaleme alındı.
Suriye savaşı, emperyalizm üzerine bir kere tartışmayı güncellemiştir. Üçüncü Paylaşım Savaşı, bize önceki paylaşım savaşları konusunda bilgilerimizi tazeleme zorunluluğu getirmektedir.
Kapitalizm, İnsan, Bilinç ve Eylem
Deniz Adalı
“İnsan toplumu, doğanın bir parçasıdır. Doğal tarihin bir parçası olarak ele alınırsa insan toplumu, insan da doğanın kendi bilincine varması olarak ele alınabilir. Modern kapitalizm, bu bilimsel gerçeğe, kökünden karşı bir saldırıdır da.
… Yani, sınıf savaşımında işçi sınıfının zaferi, sosyalizmin komünizmin zaferi, sadece işçi sınıfının, ezilenlerin kurtuluşu için değil, aynı zamanda tüm insanlığın ve onun içinde yer aldığı doğanın da kurtuluşu için zorunludur.”
Saray Rejimi
Aysun Sadıkoğlu, Deniz Adalı, Fikret Soydan, Sibel Özbudun, Temel Demirer
Bu çalışma, Kaldıraç dergisinde çıkmış, çıktığı dönemin ruhunu taşıyan devleti konu alan yazılardan oluşmaktadır. Yazılar, sadece o dönemin ruhunu taşımıyorlar, aynı zamanda, yakın geleceğe ilişkin devrim ve işçi sınıfı cephesinden bazı öngörüleri de içeriyorlar. Olması gerektiği gibi.
Yazılar 2015 dönemindenden başlıyor.
Bu dönem, Suriye Savaşında, ABD cephesinin, Türkiye’nin de içinde yer aldığı ABD cephesinin, savaşı kaybetme eğilimlerinin açığa çıktığı bir dönemdir. Bu yenilgi süreci, Suriye’yi Afganistan’a çevirmeye çalışanların, ister istemez Türkiye’yi de Pakistan’laştırmaya başladıkları bir dönemdir. Suriye savaşı,
IŞİD çeteleri eli ile başka bir evreye çevrildiği andan itibaren, Türkiye’de büyük yansımalara yol açtı. Sadece mülteci meselesinden söz etmek yanlış olur. TC devleti, IŞİD çetelerini çok “sevdi” ve onları sadece Suriye’de toprak işgal etmek için değil, aynı zamanda içerde Kürt devrimine karşı ve Gezi Direnişi ile öne çıkan toplumsal direnişe karşı da kullanmaya başladı.
Bizim analizimize göre, dünya çapında bir paylaşım savaşımı var ve bu savaşım, Ekim Devriminin ülkesi SSCB çözüldükten sonra, hızla su üstüne çıkmaya başladı. Bu paylaşım savaşımında 5 emperyalist gücü iyice seçebilir durumdayız: ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve Japonya. Bu beş emperyalist gücün etrafında elbette başkaları da var. Cepheler, her paylaşım savaşımı öncesinde olduğu gibi, her gün yeniden kuruluyor. Ama ABD’nin cephesi daha kararlıdır. TC devleti, siyasal olarak ABD’nin, ekonomik olarak ise AB’nin sömürgesi olan bir “ortaklaşa sömürge” şeklinde, komünizme karşı bir ileri karakol olarak organize edilmişti. Şimdi, bu son 30 yıldır, Türkiye’nin de kimin elinde kalacağı sorusu ortadadır. Gelişmelere bu cepheden bakınca, çeteleşmenin çok daha derin olduğunu, IŞİD ve diğer İslamî çetelerin bu sürecin arkasından geldiğini söylememiz mümkündür. İşte tüm bu süreci, daha sürecin ilk başlarından itibaren ele alan yazıları, onlara dokunmadan , olduğu gibi kitaplaştırarak yayınlamaya karar verdik.
Reviews
There are no reviews yet.