Home Setler Devrimci Romanlar (Set)
Sale!

Devrimci Romanlar (Set)

250,00

SKU: 11123 Category:

Description

Gölgeler Ordusu
Joseph Kessel

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı Fransız Direnişi’ni konu alan, ‘Yaşamım yapıtlarımdan daha önemlidir; ama insan hem yaşayabilir, hem yazabilir’ diyen ve bizzat direnişin içinde yer alan Joseph Kessel’in kaleminden belgesel niteliğinde bir tarihi roman Gölgeler Ordusu.

Yazarının deyişiyle:

“Propaganda namına bir şey yok bu kitapta; kurmaca birer hikâye de değiller burada anlatılanlar. Hiçbir ayrıntı zorlama ya da uydurma değil. Burada yalnızca gerçekliği kanıtlanmış, sahih ve belgelere dayanan; gündelik denebilecek olayların kurgulanmadan, neredeyse rastgele bir araya getirildiği görülecektir. O günlerin Fransa’sının sıradan olaylarıdır bunlar…

Özgür gazetelerin basıldığı bodrumlarda, özgür yolcuların karşılandığı, özgür çocukların uğurlandığı karanlık arsalarda, duldalarda, tenha köşelerde kerpetenlere, kızdırılmış iğnelere, ezilmiş kemiklere karşı ve de onlara rağmen verilen bu savaş; Fransızların özgür insanlar olarak öldüğü, tüm ülkeye yayılmış işkencehanelerde verilen bu savaş; Fransa’nın şimdiye değin verdiği savaşların en yücesi, en güzelidir. Burada okunacak her olay Fransız halkı tarafından aynen yaşanmıştır.”

Arka kapak alıntısı
Sanırım bu yeni yaşam biçimi ve soğuk, umutsuz öfkesi, onun görünüşünü, davranışlarını, yüz ifadesini ve hareketlerini toptan değiştirdi. Ama bu duruma alıştığını görüyorum. Yolda pek çok defa kılık değiştirdiğini söyledi bana. Bazen saçlarını pudralıyor, onu ağırbaşlı gösteren siyah bir elbise giyiyormuş. Kimi zamansa makyaj yapıp, gözalıcı bir biçimde giyiniyormuş. “Ağırbaşlı yaşlı bir kadından yaşlı bir fahişeye oldukça kolay geçiyorum.” diyor Mathilde kendine özgü, aceleci haliyle.

Eylem Adamları
Jean Laffitte

“Anlatılan senin hikayendir…”

Kapitalist-emperyalist sistemin insanlara ve insanlık üzerine en ciddi ve en ağır saldırılarının yapıldığı
dönemlerin birinden hatta belki en ağırından geçiyoruz.

Dünyanın üçte birinde fiili işgal ve emperyalist politikalar çerçevesinde gerçekleşen iç savaşların olduğu; uygulanan neo-liberal politikalar yüzünden sömürü ve yoksulluğun sürekli olarak arttığı; bu nedenle insanın insan olarak yaşaması için gereken maddi koşulların ortadan hızla kalktığı; tekelci polis devletinin uyguladığı baskının sürekli arttığı ve ülkelerin korku imparatorluklarına dönüştüğü bir dünyada yaşıyoruz.

Nihayetinde insanın, eğitim, medya ve resmi ideolojilerle kafası esir alınan; düşünce ve eylem fakiri haline dönüşen; kelimenin tam anlamıyla akıl tutulması yaşayan; insan olmanın erdemlerini, güzelliklerini, gerekliliklerini unutan yani insanlıktan çıkmaya başlayan insanlara dönüştüğü bir dünyadır bu.
Biz bugün her şey bir yana, insan olarak kalabilmek için dahi büyük çaba sarf edilmesi ve bunun tek yolunun da kapitalist-emperyalist düzenle mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.gerçeklerin inatçı şeyler olduğunu da biliyoruz ve de insanlık ateşinin üzerimizi örten karanlığı parçalayabileceğini de. İnsanlık tarihine ve sınıflar mücadelesine baktığımızda görüyoruz bunu.
Bu nedenle de tarihin pek çok döneminden, bugün unutulmaya başlanan ancak bize mücadeleyi, kimi zaman yenilgiyi kimi zaman zaferi anlatan ama her zaman kendi sözünü söylemiş, kendi hikayesini anlatmış, kendi tarihini yazmış, insan olarak kalabilmişlerin hikaye, roman ve anılarını basmayı, “hatırlatmayı” ve bu deneyimlerden öğrenmeyi bugünün acil görevlerinden biri sayıyoruz.

Moskova’dan Anadolu’ya MAKSUT ve MUSTAFA SUPHİ
Enbiya Kırali

Enbiya Kırali’nin kaleme aldığı “Moskova’dan Anadolu’ya” romanı, Ekim Devrimi’nin dünya ölçeğindeki etkileri yanında, Türkiye’ye etkilerini, roman sanatının olanakları içinde yansıtmaya çalışıyor. Maksut Kırali ve Mustafa Suphi gibi kahramanların yaşam serüveni, sosyal mücadelesi, Büyük Ekim Devrimi ekseninde kesişiyor ve anlam kazanıyor.

Maksut, Moskova’da fırın isçiliği yapan babası Mehmet’in yanında çalışırken, Rusya’daki çalışma yaşamını, Çarlık zulmünü ve ezilenlerin sosyal mücadelesini yakından tanır. Süreç içerisinde Bolşeviklerle tanışır, kaynaşır ve Parti içinde yerini alır. 1917 Ekim Devrimi sürecine aktif olarak katılır. Siyasi faaliyetleri nedeniyle, babasıyla birlikte Çarlık polisi tarafından tutuklanır. Sibirya madenlerinde çalışmak üzere sürgüne gönderilir… Oradan kaçmayı başarır. Esaretten özgürlüğe ulaşır… Rusya’da 10 yılı aşkın bir süre, devrimci mücadele içerisinde çelikleşir…

Teslim Olmayanlar Ölmez
Nikolay Çukovski

1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılması, sosyalizmin sadece reel anlamda çözülüşünü ifade etmiyordu. ‘’Tarihin sonu’’ tartışmaları kapitalizmin nihai zaferi ile beraber bir tarihin unutuluşunu, unutturuluşunu da temsil ediyordu. Bu, sosyalizmin tüm dünyada büyük zorluklarla yazılmış tarihidir. 1848 devrimlerinden Paris Komünü’ne, şanlı Ekim Devrimi’nden Vietnam’a, İkinci Paylaşım Savaşı’ndan dünya devrimcisi Che’ye kadar her şey buna dâhil edildi. Tüm bu tarih ya hiçe sayılıp gömüldü ve unutulmaya terk edildi ya da içeriği tümüyle değiştirilerek, bir akıl tutulması eşliğinde pazara sunuldu – ki bu unutturmanın başka bir türüdür.

İkinci Paylaşım Savaşı’nın, bir yandan dünyanın yeniden paylaşılması bir yandan da sosyalizmin yıkılması, bölgeye, dünyaya yayılmasının engellenmesi, Sovyetler Birliği’nin dağıtılması amacını taşıdığı biliniyor.u çıkış kolay olmamıştır elbet, tam üç yıl süren, korkunç yıkımları beraberinde getiren, Leningrad ve Stalingrad şehirleri başta olmak üzere, pek çok şehrin neredeyse haritadan silinmesine yol açan, 19 milyon Sovyet vatandaşına karşın, 1 milyon Alman’ın ölmesine neden olan bir savaş bahsettiğimiz. Bir kahramanlık öyküsü diğer taraftan; sosyalizm için savaşmış olanların kahramanlığı… Faşizmin ve kapitalizmin insanlığın ruhunu yok eden acımasızlığına karşı, insan olarak bedenlerini yok etmeyi göze alan milyonların öyküsü.

Teslim Olmayan Ölmez, böylesi bir savaşta, Leningrad şehrinde, ‘’sıradan’’ insanların hayatını anlatırken, Hava Filosu’nun destansı öyküsünü büyük bir yalınlıkla bizlere sunuyor. Kendisi de bu cephede bir pilot olarak savaşmış yazar, savaşın getirdiği yıkım, acı ve kanın karşısına, insanlığın, umudun, inancın direnişinin canlı bir portresini çiziyor.

Özellikle bölgemizde her gün daha fazla savaş çığırtkanlığının yapıldığı bir dönemde, Teslim Olmayanlar Ölmez’i yayınlarken, inkâra ve unutuşa karşı, sosyalizmin tarihini gelecek kuşaklara aktarmayı kendimize bir görev sayıyoruz.

Reviews

There are no reviews yet.

Be the first to review “Devrimci Romanlar (Set)”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir